Anayasa Mahkemesi (AYM) 7531 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle hakaret suçunun bazı kısımlarının önödeme kapsamına alınmasına ilişkin hükümlerin Anayasaya aykırılığına yönelik incelemesini tamamlamış ve karar 29/05/2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. AYM’nin iptale ilişkin karalarını oybirliği ile aldığı gözetildiğinde, iptaline karar verilen hükümlerin Anayasa’ya aykırılığı konusunda bir tereddüt yaşanmadığı görülmektedir. Bu bağlamda;
1- AYM, önödeme kurumunda mağdur veya suçtan zarar görenin iradesinin önem taşımaması, fail ile mağdurun muhatap olmaması, taraflar arasında herhangi bir müzakere gerçekleşmemesi, failin yapılan önödeme önerisini kabul etmesinin gerekli ve yeterli olması gibi gerekçelerle, bir suç bakımından önödeme hükümlerinin uygulanmasının uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına göre failin lehine olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Paragraf 114, 115, 116).
2- AYM, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikâyet süresinin, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyeceğine ilişkin düzenlemenin, CMK’ya 7531 Sayılı Kanun ile eklenen Geçici 7/1. maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresine geçilmiş dosyalar bakımından uygulanmayacağına ilişkin hükmü Anayasa’ya uygun bulmuştur. (TCK M. 73/2, CMK M. Geçici 7/1)
3- AYM, 7531 sayılı Kanun ile CMK’ya eklenen Geçici 7/2. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalar bakımından, önödeme kurumunun uygulanamayacağı ve bu dosyaların değişiklik öncesi hükümlere göre sonuçlandırılacağı, dolaysıyla bu kapsama giren suçların uzlaşmaya tabi olmaya devam edeceği yönündeki hükmün iptaline karar vermiştir. İptal kararında yürürlüğe ilişkin farklı bir düzenleme yapılmamış ve iptal kararı resmi Gazete’de yayım tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla CMK’nın Geçici 7/2. Maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalarda önödeme kurumunun uygulanması olanaklı hale gelmiştir.
4- AYM’in en dikkat çekici iptal gerekçesi ise, 7531 Sayılı Kanun ile CMK’nın 75/6.a.2. alt bendine eklenen ve önödemeye tabi hakaret suçunun uygulama alanını sınırlayan “Hakaret (125 inci maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası),” hükmünün “ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası” kısmını iptal etmesidir.
5- AYM, CMK’nın 75. Maddesine yönelik iptali “Mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret suçunu işleyen fail ile doğrudan huzurda ya da gıyapta hakaret suçunu işleyen failin benzer hukuki konumda oldukları ve karşılaştırılmaya müsait oldukları, kural nedeniyle bunlar arasında suçun işleniş biçimi gözetilerek önödeme hükümlerinin uygulanması bakımından farklılık meydana getirildiği anlaşılmaktadır… Dolayısıyla mağdura muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret suçunu işleyen fail ile doğrudan huzurda ya da gıyapta hakaret suçunu işleyen fail arasında önödeme hükümlerinin uygulanması bakımından nesnel ve makul bir temele dayanmaksızın farklılık oluşturan kuralın kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaştığı söylenemez.” gerekçelerine dayandırmıştır. (Paragraf 63, 73)
6- AYM, CMK’nın 75/6.a.2. alt bende yönelik iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesine de karar vermiştir.
7- CMK’nın 75/6.a.2. alt bentte yönelik 9 ay içerisinde yasal bir değişiklik yapılmaması halinde, madde “Hakaret (125 inci maddenin) “ şeklini alacağı için hakaret suçunun tüm hallerinde önödeme kurumunun uygulanması olanaklı hale gelecektir.
8- Yukarıda belirtilen (7. Maddede) halin gerçekleşmesi yani 9 ay içerisinde yasal bir düzenleme yapılmaması halinde TCK’nın 125//1. fıkrasında yer alan suç yönünden hem önödeme hem de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması olanaklı hale gelecektir. Bununla birlikte CMK’nın 253/3. maddesinin “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, … hakaret suçunda (125 inci maddenin ikinci fıkrası), uzlaştırma yoluna gidilemez.” hükmü yürürlükte olduğundan, TCK’nın 125/2. Fıkrasındaki suç yönünde sadece önödeme uygulanabilecektir. Bu durum uzlaştırma yasağı bulunan TCK’nın 125/2. maddesinde düzenlenen hakaret suçu açısından yeni bir Anayasaya aykırılık tartışmasını gündeme getirecektir.
>> AYM KARARININ TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ
Anayasa Mahkemesi (AYM) 7531 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle hakaret suçunun bazı kısımlarının önödeme kapsamına alınmasına ilişkin hükümlerin Anayasaya aykırılığına yönelik incelemesini tamamlamış ve karar 29/05/2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. AYM’nin iptale ilişkin karalarını oybirliği ile aldığı gözetildiğinde, iptaline karar verilen hükümlerin Anayasa’ya aykırılığı konusunda bir tereddüt yaşanmadığı görülmektedir. Bu bağlamda;
1- AYM, önödeme kurumunda mağdur veya suçtan zarar görenin iradesinin önem taşımaması, fail ile mağdurun muhatap olmaması, taraflar arasında herhangi bir müzakere gerçekleşmemesi, failin yapılan önödeme önerisini kabul etmesinin gerekli ve yeterli olması gibi gerekçelerle, bir suç bakımından önödeme hükümlerinin uygulanmasının uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasına göre failin lehine olduğu sonucuna ulaşılmıştır. (Paragraf 114, 115, 116).
2- AYM, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikâyet süresinin, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyeceğine ilişkin düzenlemenin, CMK’ya 7531 Sayılı Kanun ile eklenen Geçici 7/1. maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresine geçilmiş dosyalar bakımından uygulanmayacağına ilişkin hükmü Anayasa’ya uygun bulmuştur. (TCK M. 73/2, CMK M. Geçici 7/1)
3- AYM, 7531 sayılı Kanun ile CMK’ya eklenen Geçici 7/2. maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalar bakımından, önödeme kurumunun uygulanamayacağı ve bu dosyaların değişiklik öncesi hükümlere göre sonuçlandırılacağı, dolaysıyla bu kapsama giren suçların uzlaşmaya tabi olmaya devam edeceği yönündeki hükmün iptaline karar vermiştir. İptal kararında yürürlüğe ilişkin farklı bir düzenleme yapılmamış ve iptal kararı resmi Gazete’de yayım tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla CMK’nın Geçici 7/2. Maddesinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla soruşturma veya kovuşturma evresinde bulunan dosyalarda önödeme kurumunun uygulanması olanaklı hale gelmiştir.
4- AYM’in en dikkat çekici iptal gerekçesi ise, 7531 Sayılı Kanun ile CMK’nın 75/6.a.2. alt bendine eklenen ve önödemeye tabi hakaret suçunun uygulama alanını sınırlayan “Hakaret (125 inci maddenin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası),” hükmünün “ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentleri ve dördüncü fıkrası” kısmını iptal etmesidir.
5- AYM, CMK’nın 75. Maddesine yönelik iptali “Mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret suçunu işleyen fail ile doğrudan huzurda ya da gıyapta hakaret suçunu işleyen failin benzer hukuki konumda oldukları ve karşılaştırılmaya müsait oldukları, kural nedeniyle bunlar arasında suçun işleniş biçimi gözetilerek önödeme hükümlerinin uygulanması bakımından farklılık meydana getirildiği anlaşılmaktadır… Dolayısıyla mağdura muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle hakaret suçunu işleyen fail ile doğrudan huzurda ya da gıyapta hakaret suçunu işleyen fail arasında önödeme hükümlerinin uygulanması bakımından nesnel ve makul bir temele dayanmaksızın farklılık oluşturan kuralın kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaştığı söylenemez.” gerekçelerine dayandırmıştır. (Paragraf 63, 73)
6- AYM, CMK’nın 75/6.a.2. alt bende yönelik iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesine de karar vermiştir.
7- CMK’nın 75/6.a.2. alt bentte yönelik 9 ay içerisinde yasal bir değişiklik yapılmaması halinde, madde “Hakaret (125 inci maddenin) “ şeklini alacağı için hakaret suçunun tüm hallerinde önödeme kurumunun uygulanması olanaklı hale gelecektir.
8- Yukarıda belirtilen (7. Maddede) halin gerçekleşmesi yani 9 ay içerisinde yasal bir düzenleme yapılmaması halinde TCK’nın 125//1. fıkrasında yer alan suç yönünden hem önödeme hem de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması olanaklı hale gelecektir. Bununla birlikte CMK’nın 253/3. maddesinin “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, … hakaret suçunda (125 inci maddenin ikinci fıkrası), uzlaştırma yoluna gidilemez.” hükmü yürürlükte olduğundan, TCK’nın 125/2. Fıkrasındaki suç yönünde sadece önödeme uygulanabilecektir. Bu durum uzlaştırma yasağı bulunan TCK’nın 125/2. maddesinde düzenlenen hakaret suçu açısından yeni bir Anayasaya aykırılık tartışmasını gündeme getirecektir.
>> AYM KARARININ TAM METNİ İÇİN TIKLAYINIZ Hukuki Haber