Bilindiği gibi, engellilere yönelik araç alımı halinde önemli KDV ve ayrıca ÖTV istisnası söz konusudur. Böyle bir durumda, istisnadan faydalanılarak alınan aracı engellinin kullanması ilke olarak benimsenmiştir. İstisnalı aracın taahhütnamede yer alan kişiler haricinde başka bir kişinin kullanıldığının tespit edilmesi halinde evvelce ödenmeyen KDV ve ÖTV tutarları ilgili kişiden Vergi Ziyaı Cezası ile beraber tarhiyat yapılarak geri alınacaktır.

Uygulamada engelli kişilerin kullanımına bırakılan söz konusu araçlar bizzat sahibi tarafından kullanılması gerekmektedir. Amaç engelli bireyin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanan söz konusu araçların amaç dışı kullanılması önlenmeye çalışılmıştır. Engelli aracını kullanacak kişinin, araç sahibi ile olan akrabalık durumu da önemli bir faktördür. Aile bireyleri veya yakın akrabaları, engelli aracını kullanmak için bir avantaj elde edebilirler. Ancak bu durum her ülkede farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle, engelli aracın sahibinin aracın başkaları tarafından kullanılmasına izin vermeden önce, tüm bu kuralları net bir şekilde anlaması ve gerektiğinde yasal danışmanlık alması büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan, engelli bireyin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak, bu tür durumlarda esneklik sağlanması da önemli bir konudur.

Sonuç olarak, engellilerin istisna kapsamında edindikleri araç ile ilgili engelli aracını babası, annesi, sigortalı personeli, kardeşleri kullanabilmektedirler. Eğitim amaçlı özel sürücü kurs öğretmenleri, engelli ile beraber söz konusu aracı zaman zaman kullanmaları da mümkündür. Yapılan düzenlemeye göre, engelli aracını kullanma yetkisi, engelli raporu bulunan kişinin birinci ve ikinci derece akrabaları ile sınırlandırılmıştır.

Birinci derece akrabalar, ebeveynler, çocuklar ve eşlerdir. Yani bir engelli birey, kendisi için alınmış olan aracını doğrudan annesi, babası veya eşinin kullanmasına izin verebilir. Ayrıca, çocuğu olan bir engelli birey, kendisine ait olan aracını çocukları için de kullanıma açabilir.

İkinci derece akrabalar ise kardeşler, büyükanne ve büyükbabalar ile torunlardır. Engelli birey, bu akrabalarının da kendisine ait engelli aracını kullanmalarına izin verme hakkına sahiptir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu kişilerin engelli birey ile olan ilişkilerinin açık bir şekilde belgelendirilmesidir. Aksi takdirde, araç sahibi dışındaki kullanıcılar hakkında yasal sorunlar ve cezai durumlar doğabilir.

Günümüzde yapılan kontrollerde, engelli araçlarının kullanımı sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Eğer bir engelli aracı, uygun olmayan kişiler tarafından kullanılırsa, hem aracın sahibi hem de aracı kullanan kişi için yasal sorunlar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda, engelli aracı başkası kullanırsa cezası ile karşılaşmamak için, akrabalık ilişkisinin doğru bir biçimde belirlenmesi ve belgelerin hazır bulundurulması gerekmektedir.

Sonuç olarak, engelli aracının yalnızca birinci ve ikinci derece akrabalar tarafından kullanılabileceğini unutmamalıyız. Bu kurallara riayet etmek, hem engelli bireylere hem de ailelerine sağlanan hakların kaybolmaması ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Aracın seyir halinde iken dikkat edilmesi gerekir. Aynı şekilde söz konusu engelli indiriminden istifade edilerek servis amacı ile tamirciye götürülmesi durumunda da kullanıcı kişinin yukarıda yer verilen kişilerden olması gerekmektedir. Özel durumlar hariç ilgili araçların trafik tarafından kontrolü sırasında ilgili belgelerin araçta bulundurulması yararlı olacaktır. Düzenlenen tutanaklar polis tarafından vergi dairesine yollanma ihtimalleri dikkate alınarak bu kişiler hakkında ilgili vergi dairesi tarafından cezalı tarhiyat riski söz konusu olabilir. Hatta ilgili tutanakların SGK ’ya yollanması halinde SGK Kadim Servisi tarafından sigorta mevzuatına göre SGK lı olup olmadığı araştırılmaktadır. Sigortası olmayan sürücüler hakkında cezalı IPC ve ayrıca Prim açısından borç tahakkukları yapılabilmektedir. Her şeye rağmen durumlarını makul bir şekilde izah edebilecek olanların vergilere karşı Vergi Mahkemesi nezdinde hak arama yolları açıktır. Konu ile ilgili emsal Danıştay İçtihatlarının araştırılmasında fayda görülmektedir.

​Bilindiği gibi, engellilere yönelik araç alımı halinde önemli KDV ve ayrıca ÖTV istisnası söz konusudur. Böyle bir durumda, istisnadan faydalanılarak alınan aracı engellinin kullanması ilke olarak benimsenmiştir. İstisnalı aracın taahhütnamede yer alan kişiler haricinde başka bir kişinin kullanıldığının tespit edilmesi halinde evvelce ödenmeyen KDV ve ÖTV tutarları ilgili kişiden Vergi Ziyaı Cezası ile beraber tarhiyat yapılarak geri alınacaktır.

Uygulamada engelli kişilerin kullanımına bırakılan söz konusu araçlar bizzat sahibi tarafından kullanılması gerekmektedir. Amaç engelli bireyin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanan söz konusu araçların amaç dışı kullanılması önlenmeye çalışılmıştır. Engelli aracını kullanacak kişinin, araç sahibi ile olan akrabalık durumu da önemli bir faktördür. Aile bireyleri veya yakın akrabaları, engelli aracını kullanmak için bir avantaj elde edebilirler. Ancak bu durum her ülkede farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle, engelli aracın sahibinin aracın başkaları tarafından kullanılmasına izin vermeden önce, tüm bu kuralları net bir şekilde anlaması ve gerektiğinde yasal danışmanlık alması büyük önem taşımaktadır. Diğer yandan, engelli bireyin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak, bu tür durumlarda esneklik sağlanması da önemli bir konudur.

Sonuç olarak, engellilerin istisna kapsamında edindikleri araç ile ilgili engelli aracını babası, annesi, sigortalı personeli, kardeşleri kullanabilmektedirler. Eğitim amaçlı özel sürücü kurs öğretmenleri, engelli ile beraber söz konusu aracı zaman zaman kullanmaları da mümkündür. Yapılan düzenlemeye göre, engelli aracını kullanma yetkisi, engelli raporu bulunan kişinin birinci ve ikinci derece akrabaları ile sınırlandırılmıştır.

Birinci derece akrabalar, ebeveynler, çocuklar ve eşlerdir. Yani bir engelli birey, kendisi için alınmış olan aracını doğrudan annesi, babası veya eşinin kullanmasına izin verebilir. Ayrıca, çocuğu olan bir engelli birey, kendisine ait olan aracını çocukları için de kullanıma açabilir.

İkinci derece akrabalar ise kardeşler, büyükanne ve büyükbabalar ile torunlardır. Engelli birey, bu akrabalarının da kendisine ait engelli aracını kullanmalarına izin verme hakkına sahiptir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken nokta, bu kişilerin engelli birey ile olan ilişkilerinin açık bir şekilde belgelendirilmesidir. Aksi takdirde, araç sahibi dışındaki kullanıcılar hakkında yasal sorunlar ve cezai durumlar doğabilir.

Günümüzde yapılan kontrollerde, engelli araçlarının kullanımı sıkı bir şekilde denetlenmektedir. Eğer bir engelli aracı, uygun olmayan kişiler tarafından kullanılırsa, hem aracın sahibi hem de aracı kullanan kişi için yasal sorunlar ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda, engelli aracı başkası kullanırsa cezası ile karşılaşmamak için, akrabalık ilişkisinin doğru bir biçimde belirlenmesi ve belgelerin hazır bulundurulması gerekmektedir.

Sonuç olarak, engelli aracının yalnızca birinci ve ikinci derece akrabalar tarafından kullanılabileceğini unutmamalıyız. Bu kurallara riayet etmek, hem engelli bireylere hem de ailelerine sağlanan hakların kaybolmaması ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Aracın seyir halinde iken dikkat edilmesi gerekir. Aynı şekilde söz konusu engelli indiriminden istifade edilerek servis amacı ile tamirciye götürülmesi durumunda da kullanıcı kişinin yukarıda yer verilen kişilerden olması gerekmektedir. Özel durumlar hariç ilgili araçların trafik tarafından kontrolü sırasında ilgili belgelerin araçta bulundurulması yararlı olacaktır. Düzenlenen tutanaklar polis tarafından vergi dairesine yollanma ihtimalleri dikkate alınarak bu kişiler hakkında ilgili vergi dairesi tarafından cezalı tarhiyat riski söz konusu olabilir. Hatta ilgili tutanakların SGK ’ya yollanması halinde SGK Kadim Servisi tarafından sigorta mevzuatına göre SGK lı olup olmadığı araştırılmaktadır. Sigortası olmayan sürücüler hakkında cezalı IPC ve ayrıca Prim açısından borç tahakkukları yapılabilmektedir. Her şeye rağmen durumlarını makul bir şekilde izah edebilecek olanların vergilere karşı Vergi Mahkemesi nezdinde hak arama yolları açıktır. Konu ile ilgili emsal Danıştay İçtihatlarının araştırılmasında fayda görülmektedir. Hukuki Haber

Haberin Alıntılandığı Kaynak: www.hukukihaber.net

акції: