T.C.

Yargıtay

1. Ceza Dairesi

2023/6689 E., 2025/837 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/621 E., 2023/711 K.
SUÇ : Nitelikli kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2023 tarihli ve 2020/423 Esas, 2023/113 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında maktule yönelik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 82/1-d, 53/1. maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2023 tarihli ve 2023/621 Esas, 2023/711 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebepleri özetle; sanığın öldürme kastı bulunmadığına, fazla ceza tayinine ve takdiri indirim uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
A. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, dava dosyası tekemmül ettirilerek karar verildiği, eksik incelemenin bulunmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanığın savunma hakkına riayet edilerek adil bir biçimde yargılandığının anlaşıldığı, eylemin sanık tarafından kasten gerçekleştirildiğinin saptandığı, alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, haksız tahrik koşullarının oluşmadığı, takdiri indirimin Mahkemenin takdir yetkisi kapsamında, yasal, yerinde ve yeterli gerekçelerle uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Tüm dosya kapsamına göre; Türkmenistan vatandaşı olan sanık ile maktulün, gelen uluslararası istinabe cevabına göre 1984 yılından bu yana Türkmenistan kanunlarına göre evli oldukları ve suç tarihinden 2-3 yıl kadar önce çalışmak amacıyla ikamet izni alarak Türkiye’de yaşamaya başladıkları, sanığın Pendik ilçesi Ballıca Mahallesinde bulunan bir çiftlikte bekçilik ve hayvan bakımı işçiliği yaptığı, eşi maktulün ise herhangi bir işte çalışmadığı, maktul ve sanığın, çiftlik sahibi tarafından kendilerine tahsis edilen prefabrik müştemilatta yaşamlarını sürdürdükleri, dosyaya yansıyan bilgilere göre çiftin alkol kullanma alışkanlıkları olduğu, suç tarihinde sanığın olayın meydana geldiği prefabrik konutta maktulün vücudunun çeşitli yerlerine sopa ile defalarca vurduğu, maktulün hareketsiz kalması üzerine bir süre bekledikten sonra eşinin öldüğünü söyleyerek yardım istemesiyle olayın resmi makamlara intikal ettiği, maktulün cesedi üzerinde yapılan otopsi işlemi neticesinde düzenlenen rapora göre maktulün ölümünün genel beden travmasına bağlı yaygın yumuşak doku kanaması sonucu meydana geldiği olayda; taraflar arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumetin bulunmadığı, iki eş arasında yaşanan ve görgü tanığı bulunmayan olayda sanık savunmalarının aksini gösterir bir delile rastlanmadığı, otopsi raporuna göre maktulün kafatası kubbe ve kaide kemiklerinde kırık veya çatlak bulunmadığı gibi diğer yüz kemiklerinde de herhangi bir kırık oluşmadığı, aşırı derecede alkollü olan maktulün ölüm sebebinin yumuşak doku yaralanması sonucu oluştuğu bu nedenlerle sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından sanığın yaralama kastı içinde hareket ettiğinin kabulü ile kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 87/4. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca üst sınırdan ceza tayini suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde nitelikli kasten öldürme suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz istemi suç vasfı yönünden yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 25.05.2023 tarihli ve 2023/621 Esas, 2023/711 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.02.2025 tarihinde karar verildi.

​Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 06.02.2025 tarihli, 2023/6689 E., 2025/837 K. sayılı kararı Hukuki Haber

Haberin Alıntılandığı Kaynak: www.hukukihaber.net

Shares: