Yeni infaz düzenlemesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifte, heyecanla beklenen Covid düzenlemeleri maddeleri yer almadı.
Bununla birlikte bazı suçların cezaları arttırıldı. Hatta halk arasında ”yatarı yok” diye tabir edilen suçlar da bile ön görülen cezanın 1/10 unun ceza infaz kurumunda geçirileceğini, bu sürenin de 5 günden az olamayacağına ilişkin maddeler düzenlendi.
Son günler de Tv haberlerinde ve sosyal medyada umut tacirliği hat safhada idi. Cezaevinde bulunan hükümlüler için genel af ve Covid 19 affı başlıkları altında umutları törpülendi , tüketildi. Ancak yasa metninin içerisinde beklenilen aflardan çok cezaların alt ve üst sınırlarında artan rakamların olduğu görüldü.
Yasa nın Meclis’e sunulmasına kadar yapılan haberlerin içeriğinde her ne kadar, Covid düzenlemeleri31 temmuz 2023 öncesi işlenen suçlar diye anlatılsa da, dikkat çekmek için konulan genel affa ilişkin başlıklar konuldu. Okunma ve tıklanma uğruna yüzbinlerce mahkumu ve ailesini umut ettirip, hayal kırıklığına uğratıldı. Söz konusu yasa tasarısının Meclis’e sunulmasından önce üzerinde konuşulanlar sadece fısıltı gazetesinden ibaretti. Ancak mahkum ve mahkum yakınlarının, yasanın ilk konuşulduğu günden bu güne kadar her gün benzer haberler ile umut ışığı aradığı düşünülürse büyükçe bir umut tacirliği piyasası oluşturuldu.
Adli Sicil İstatistik Müdürlüğünün 2016-2024 verilerine göre hali hazırda cezaevlerinde 328.439 hükümlü 55.224 tutuklu bulunmaktadır. Konuşulan yasa tasarısı genel af olsa idi, hem tutuklular, hükümlüler faydalanabilir hem de davası devam edenler hakkında düşme kararı verilebilirdi. Genel af suçu ve cezasını aynı anda ortadan kaldırırken; özel af, sadece cezanın infaz edilmesini etkilemektedir.
TV ve sosyal medya haberlerinde genel af başlıklarının altında Covid 19 düzenlemesine ilişkin duyurular ve varsayımlar ile insanlara umut dağıtıldı. Çok uzun yıllardır ülkemizde genel af söz konusu bile olmazken Covid düzenlemeleri sayesinde bir çok mahkum koşullu salıverme şartlarıyla evine döndü.
Hali hazırda cezaevinde bulunan mahkum ve mahkum yakınlarının bu yasada heyecanla beklediği Covid 19 düzenlemeleri yasa tasarısının içerisinde yer almayarak yüz binlerce insanı hayal kırıklığına uğrattı.
Hükümetin açıkça genel affa ilişkin bir söylemi bulunmasa da yapılan haberler ve yaratılan algılar neticesinde; yeni oluşturulan bu infaz düzenlemesinin içeriğinde haksızlığın telafi edilip, düzenleneceğine dair büyük ümitler vardı. Covid 19 yasası olarak bilinen yasa ile 31.07.2023 tarihinden önce suç işleyen ve cezası kesinleşmiş kişilerin koşullu salıverilmelerinden sonra henüz cezaları kesinleşmemiş kişilerin haksızlığa uğradığı konusunda büyük tepkilere neden olmuştu. Bu tepkiler sonucunda yapılan haksızlığın telafisi olarak düzenleneceği uzun zamandır umut edilmekteydi. Bin bir umut ile beklenen o düzenlemelerin yasanın Meclise sunulmasıyla birlikte, metnin içerisinde yer bile almadığı görüldü . Ancak hala düzenlemelerin devamı geleceği konusunda mesajlar verilmeye devam edilmektedir. Yani umut etmeye devam….
Yasanın Meclis’te onaylanması halinde, ceza adalet sisteminin düzelmesi için ve cezaların daha caydırıcı olacağından bahisle bir çok suçun cezasında alt ve üst sınırların arttırıldığı görüldü. Hatta daha önce halk arasında yatarı olmayan suçlar olarak bilinen suçlardan alınan cezalarda bile ceza evinde mutlaka infaz edileceği hususunda düzenlemeler bulunmakta. 1 yıllık denetim süresine tabi olabilmek için ”hükmolunan cezanın 1/10 unu ceza evinde geçirmek ve bu sürenin ise 5 günden az olmamak” koşulu oldukça konuşulacağa benziyor.
Örneğin; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde yer alan teşebbüs hükümlerinde, 179. Maddesinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve alkol ve uyuşturucu madde etkisi altında trafiğe çıkma meskun mahalde ateş etmek suçunun ceza üst sınırı arttırılmakta, kuru sıkı tabanca ile ateş etmek de bu suç kapsamına alınmaktadır. Kişilerin toplu halde bulunduğu düğün, müsabaka kutlamaları cenaze vb. yerlerde işlenmesi halinde ağırlaştırıcı hal kapsamına alınacaktır . Trafikte yol kesmek, alıkoymak ayrı bir suç olarak düzenlenerek üst sınırı 3 yıl olarak belirlenmektedir. Başka bir suç ile birlikte işlenmesi halinde her iki suçtan da ceza verilecektir.
Bunun yanında; ikinci kez mükerrerlerle ilgili düzenlemeler, mahkum yakınlarını sevindirdi. İyi halli olmaları durumunda cezanın 3/4 ü ceza evinde çektirilerek koşullu salıverilme imkanı düzenlendi.
Yasanın kabulü halinde 19 bin 800 kişinin yararlanacağı belirtildi. Hali hazırdaki düzenlemeye göre ağırlaştırılmış müebbet ve mükerrer suçlarda açıkça koşullu salıverilmeden yararlanamazlar şeklinde kesin hüküm var iken yeni düzenlemeye göre infazında 4/4 uygulanan ikinci kez mükerrerler iyi halli olmaları durumunda 3/4 ünü ceza infaz kurumunda geçirdikleri takdirde koşullu salıverilebilecekler.
>> Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TAM METİN İÇİN TIKLAYINIZ
Yeni infaz düzenlemesi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifte, heyecanla beklenen Covid düzenlemeleri maddeleri yer almadı.
Bununla birlikte bazı suçların cezaları arttırıldı. Hatta halk arasında ”yatarı yok” diye tabir edilen suçlar da bile ön görülen cezanın 1/10 unun ceza infaz kurumunda geçirileceğini, bu sürenin de 5 günden az olamayacağına ilişkin maddeler düzenlendi.
Son günler de Tv haberlerinde ve sosyal medyada umut tacirliği hat safhada idi. Cezaevinde bulunan hükümlüler için genel af ve Covid 19 affı başlıkları altında umutları törpülendi , tüketildi. Ancak yasa metninin içerisinde beklenilen aflardan çok cezaların alt ve üst sınırlarında artan rakamların olduğu görüldü.
Yasa nın Meclis’e sunulmasına kadar yapılan haberlerin içeriğinde her ne kadar, Covid düzenlemeleri31 temmuz 2023 öncesi işlenen suçlar diye anlatılsa da, dikkat çekmek için konulan genel affa ilişkin başlıklar konuldu. Okunma ve tıklanma uğruna yüzbinlerce mahkumu ve ailesini umut ettirip, hayal kırıklığına uğratıldı. Söz konusu yasa tasarısının Meclis’e sunulmasından önce üzerinde konuşulanlar sadece fısıltı gazetesinden ibaretti. Ancak mahkum ve mahkum yakınlarının, yasanın ilk konuşulduğu günden bu güne kadar her gün benzer haberler ile umut ışığı aradığı düşünülürse büyükçe bir umut tacirliği piyasası oluşturuldu.
Adli Sicil İstatistik Müdürlüğünün 2016-2024 verilerine göre hali hazırda cezaevlerinde 328.439 hükümlü 55.224 tutuklu bulunmaktadır. Konuşulan yasa tasarısı genel af olsa idi, hem tutuklular, hükümlüler faydalanabilir hem de davası devam edenler hakkında düşme kararı verilebilirdi. Genel af suçu ve cezasını aynı anda ortadan kaldırırken; özel af, sadece cezanın infaz edilmesini etkilemektedir.
TV ve sosyal medya haberlerinde genel af başlıklarının altında Covid 19 düzenlemesine ilişkin duyurular ve varsayımlar ile insanlara umut dağıtıldı. Çok uzun yıllardır ülkemizde genel af söz konusu bile olmazken Covid düzenlemeleri sayesinde bir çok mahkum koşullu salıverme şartlarıyla evine döndü.
Hali hazırda cezaevinde bulunan mahkum ve mahkum yakınlarının bu yasada heyecanla beklediği Covid 19 düzenlemeleri yasa tasarısının içerisinde yer almayarak yüz binlerce insanı hayal kırıklığına uğrattı.
Hükümetin açıkça genel affa ilişkin bir söylemi bulunmasa da yapılan haberler ve yaratılan algılar neticesinde; yeni oluşturulan bu infaz düzenlemesinin içeriğinde haksızlığın telafi edilip, düzenleneceğine dair büyük ümitler vardı. Covid 19 yasası olarak bilinen yasa ile 31.07.2023 tarihinden önce suç işleyen ve cezası kesinleşmiş kişilerin koşullu salıverilmelerinden sonra henüz cezaları kesinleşmemiş kişilerin haksızlığa uğradığı konusunda büyük tepkilere neden olmuştu. Bu tepkiler sonucunda yapılan haksızlığın telafisi olarak düzenleneceği uzun zamandır umut edilmekteydi. Bin bir umut ile beklenen o düzenlemelerin yasanın Meclise sunulmasıyla birlikte, metnin içerisinde yer bile almadığı görüldü . Ancak hala düzenlemelerin devamı geleceği konusunda mesajlar verilmeye devam edilmektedir. Yani umut etmeye devam….
Yasanın Meclis’te onaylanması halinde, ceza adalet sisteminin düzelmesi için ve cezaların daha caydırıcı olacağından bahisle bir çok suçun cezasında alt ve üst sınırların arttırıldığı görüldü. Hatta daha önce halk arasında yatarı olmayan suçlar olarak bilinen suçlardan alınan cezalarda bile ceza evinde mutlaka infaz edileceği hususunda düzenlemeler bulunmakta. 1 yıllık denetim süresine tabi olabilmek için ”hükmolunan cezanın 1/10 unu ceza evinde geçirmek ve bu sürenin ise 5 günden az olmamak” koşulu oldukça konuşulacağa benziyor.
Örneğin; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde yer alan teşebbüs hükümlerinde, 179. Maddesinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve alkol ve uyuşturucu madde etkisi altında trafiğe çıkma meskun mahalde ateş etmek suçunun ceza üst sınırı arttırılmakta, kuru sıkı tabanca ile ateş etmek de bu suç kapsamına alınmaktadır. Kişilerin toplu halde bulunduğu düğün, müsabaka kutlamaları cenaze vb. yerlerde işlenmesi halinde ağırlaştırıcı hal kapsamına alınacaktır . Trafikte yol kesmek, alıkoymak ayrı bir suç olarak düzenlenerek üst sınırı 3 yıl olarak belirlenmektedir. Başka bir suç ile birlikte işlenmesi halinde her iki suçtan da ceza verilecektir.
Bunun yanında; ikinci kez mükerrerlerle ilgili düzenlemeler, mahkum yakınlarını sevindirdi. İyi halli olmaları durumunda cezanın 3/4 ü ceza evinde çektirilerek koşullu salıverilme imkanı düzenlendi.
Yasanın kabulü halinde 19 bin 800 kişinin yararlanacağı belirtildi. Hali hazırdaki düzenlemeye göre ağırlaştırılmış müebbet ve mükerrer suçlarda açıkça koşullu salıverilmeden yararlanamazlar şeklinde kesin hüküm var iken yeni düzenlemeye göre infazında 4/4 uygulanan ikinci kez mükerrerler iyi halli olmaları durumunda 3/4 ünü ceza infaz kurumunda geçirdikleri takdirde koşullu salıverilebilecekler.
>> Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TAM METİN İÇİN TIKLAYINIZ Hukuki Haber
Haberin Alıntılandığı Kaynak: www.hukukihaber.net