Çalıştayda su ürünleri yetiştiriciliğinin bölgesel kalkınmadaki yeri, iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir üretim modelleri ele alındı.

Prof. Dr. Yasemin Bircan Yıldırım:

“Çalıştaylar serisi başlatıyoruz”

İskenderun Teknik Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bircan Yıldırım, su ürünleri sektörünün yaklaşık 40 yıldır büyüyerek ilerlediğini vurgulayarak, yetiştiricilikte 600 ton kapasitenin aşıldığını ifade etti.

4 Haziran 2025’te açıklanan güncel veriler doğrultusunda bir çalıştaylar serisi planladıklarını belirten Yıldırım, “Bu süreçte Tarım İl Müdürlüğümüz, Bakanlığımız ve Doğa Deniz Ticaret Odası bize destek veriyor. İlk adım olarak levrek ve çipura yetiştiriciliğini ele aldık. Devamında kabuklu su ürünleri, küçük ölçekli balıkçılık ve yeni teknolojiler gündemimizde olacak” diye konuştu.

ASHİB Başkanı Yüksel Akgöl:

“2024’te 577 bin ton üretim, 3.8 milyar dolar ihracat”

Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Yüksel Akgöl, Türkiye’nin su ürünleri yetiştiricilik üretiminin 2024 yılında 577 bin tona ulaştığını açıkladı. Bu miktarın 171 bin tonu iç sularda, 406 bin tonu denizlerde gerçekleşti. Son 5 yılda üretimde istikrarlı bir artış yaşandığını belirten Akgöl, “2024 yılında su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatımız 3.8 milyar dolara ulaştı. Bunun 382 milyon dolarlık kısmı ASHİB üyeleri tarafından gerçekleştirildi” dedi.

Abdurrahman Türkmen:

“Hatay’da üretim 10 bin tona yaklaştı”

Hatay İl Tarım ve Orman Müdürü Abdurrahman Türkmen, Hatay’ın 183 kilometrelik sahil şeridi, 371 balıkçı gemisi ve 17 su ürünleri yetiştiricilik tesisiyle önemli bir üretim potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

2024 yılı itibarıyla 9.478 ton yetiştiricilik, 6.218 ton da avcılık üretimi yapıldığını ifade eden Türkmen şunları paylaştı: “Levrek ve çipura üretiminin %90’ının Avrupa’ya ihraç edilmektedir. Ayrıca, 2018’de 443 ton olan üretim, 2024’te 9.329 tona çıktı. Bu ciddi bir gelişmeyi gösteriyor”

“İskenderun Körfezi, çok yönlü yatırımlar için merkez olabilir”

Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Oğuz Alibekiroğlu, İskenderun Körfezi’nin yalnızca su ürünleri açısından değil, ulaştırma, enerji, tarım, lojistik ve savunma yatırımları açısından da büyük potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak “Körfezin kıyı hattında 185-190 kilometrelik bir alanın stratejik olarak değerlendirilmesi gerekir. Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası gibi kuruluşlarla da görüşmeler sürüyor. Yer sorununun çözülmesiyle büyük lojistik projeleri hayata geçebilir” şeklinde konuştu.

Rektör Duruel: “Mavi ekonomi, bağımsızlığımızın bir parçası”

İskenderun Körfezi’nin hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulayan İSTE Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duruel, “Su ürünleri yetiştiriciliğinde yerli üretimi artırarak gıda güvenliğine katkı sağlıyoruz. Mavi ekonomi kavramı artık sadece çevresel değil, ulusal güvenlik ve ekonomik bağımsızlık açısından da değerlendirilmeli. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak bu potansiyeli daha iyi değerlendirmeliyiz. Dünya genelinde su ürünleri üretiminin %52’sinin yetiştiricilik, %47’sinin ise avcılıkla sağlanmaktadır. Türkiye de bu trende benzer bir gelişim göstermektedir. Türkiye’de 2023 yılında toplam su ürünleri üretimi ilk kez 1 milyon tonu aştı ve bunun %55’i yetiştiricilikten geldi” diye konuştu.

​İskenderun Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde, “Küresel İklim Değişikliği Etkisinde İskenderun Körfezi’nde Levrek ve Çipura Yetiştiriciliğinin Geleceği” temasıyla düzenlenen Deniz Bilimleri Çalıştayı, alanında uzman çok sayıda konuşmacıyı bir araya getirdi. 

​Haberin Alıntılandığı Kaynak: www.iskenderun.org

Shares: