T.C.

Yargıtay

17. Hukuk Dairesi

2019/4255 E., 2020/3307 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı … Turizm Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı …’nın kusuru ile meydana gelen kazada…’in %96 oranında malul kaldığını belirterek, 1.000 TL maddi, 75.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminatın feragat nedeniyle reddi ile 25.000 TL manevi tazminatın davalı … hariç diğer davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, … Turizm Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir.

Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.

Somut olayda, davalı … Turz. Otomotiv San ve Tic. AŞ. vekili, müvekkilinin uzun süreli araç kiralama işi yaptığını, hukuken işleten olmadığını ve husumet yöneltilemeyeceğini, aracın 36 aylık kira sözleşmesi ile kiralandığını, kaza tarihi olan 11.10.2007 tarihinde … Kimya San. ve Tic. A.Ş. tarafından işletilmekte olduğunu iddia etmiş, kira sözleşmesi ile kaza tarihini de kapsayan kira bedellerine karşılık kesilen faturaları dosyaya sunmuş olduğu anlaşılmakla, mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.

Bu durumda mahkemece taraflar arasında uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı … Turz. Otomotiv San ve Tic. A.Ş.’nin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … Turizm Otomotiv San. ve Tic. A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Turizm Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.’ye geri verilmesine, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

Yargıtay

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi

2008/3053 E., 2009/283 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rucüan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı … plakalı araca, davalıya ait … plakalı aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, sigortalıya ödenen 1.845,00 YTL’nin 16.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, hasarın tamamının müvekkili şirketin trafik ve ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçelerinden karşılanabileceğini belirtip, kusur ve hasara itiraz ederek, davanın reddini savunmuştur.

İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili, davacı şirkete sigorta limitinin eksiksiz ödendiğinden dolayı tazminat istenemeyeceğini bildirip, ihbar olunan konumunda bulunduklarından haklarında hüküm kurulmaması gerektiğini savunmuştur.

İhbar olunan … A.Ş. vekili, ihbar dilekçesiyle atfedilen hukuki sorumluluğu kabul etmediklerini bildirmiştir.

İhbar olunan … Beton A.Ş. vekili, davanın reddini; ihbar olunan A. Ş. vekili, kusura itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.

İhbar olunan … Sigorta A.Ş. vekili, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüyle, bilirkişi raporunda belirlenen 6.660,11 YTL ‘lik hasarın 5.000,00 YTL’si ödenmiş olduğundan bakiye 1.660,11 YTL tazminatın, 16.12.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde“ işleten, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda davalıya ait … plakalı aracın, Beyoğlu 27. Noterliğinin 25.04.2005 günlü ve 9290 sayılı düzenleme şeklindeki finansal kiralama sözleşmesi ile … Beton Anonim Şirketi’ne uzun süreli olarak kiralandığı, kaza tarihi olan 16.11.2005 tarihinde, … Beton Anonim Şirketinin araç üzerinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanması da mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 2918 sayılı KTK’nun 85.maddesi uyarınca araç işleteni, kiracı … Beton Anonim Şirketi olup, işleten sıfatı bulunmayan davalı …Ş. hakkında açılan davanın reddine karar verimesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

​Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/06/2020 tarihli, 2019/4255 E., 2020/3307 K. sayılı kararı ile 29.01.2009 tarihli, 2008/3053 E., 2009/283 K. sayılı kararı Hukuki Haber

Haberin Alıntılandığı Kaynak: www.hukukihaber.net

Aktien: